Sosyal Medya Krizi ve Onur Air

sosyal medya krizi
23 Ekim 2011’de Van’da meydana gelen deprem tüm Türkiye’yi acı bir tablo olarak derinden
etkiledi.

Acı tatlı her olayda olduğu gibi bu afette de sosyal medya yoğun bir tartışma
platformu olarak kendini gösterdi.
Birçok marka, kişi, kuruluş acaba nasıl katkıda bulunabiliriz ? şeklinde sorularla üzerlerine düşeni yapmak istedi. İşte bu markalardan birisi de Onur Air’di. Onur Air hem depremzedelere yardımcı olmak hem de sosyal medyayı kullanarak kendisine itibar kazandırmak istedi fakat maalesef bu girişim bir sosyal medya krizi olarak Onur Air’e geri döndü.

Kampanya şu şekildeydi: Onur Air’in Facebook sayfasını beğenen her bir kişi için depremzedelere 50 kuruş yardım yapılacaktı.

Kampanya ilk bakışta bir çok kişi tarafından depremzedeler üstünden fayda sağlamak temasında değerlendirilip yorumlandı ve Onur Air’in hiç beklemediği bir şekilde kampanya sonlandırılmak zorunda kalındı.

Ben kampanya gidişatında yapılan hatalardan vs.bahsetmeyeceğim fakat zaten bugüne kadar yapılan bir uygulamanın zamanlama ve stratejik hatalardan dolayı krize dönüşmesine ve krize dönüştürenlere değineceğim.

Bu tarz uygulamalar daha önce yapılıyor muydu ?

Evet yapılıyordu.

1. Örnek:
Türkiye İş Bankası’nın sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında başlattığı “81 İlde 81 Orman” projesi. Bu projeye göre “81 İlde 81 Orman” Facebook sayfasındaki her 100 beğeni için 1 fidan dikiliyor.

Fidan dikmek herkesin mükellefiyeti değil mi ?
Fidan dikmek bütün millete faydası olan bir konu değil mi ?

Neden kimse tepki göstermiyor ?

2. Örnek:
OMO Çocuklar Hayata Çıksın Kampanyası.
Kampanya kapsamında sizden istenilen çocuğunuzun dışarıda oynadığı bir anın fotoğrafını çekip Çocuklar Hayata Çıksın kampanyasının Facebook sayfasına eklemek. Facebook’a eklenen her bir fotoğraf için OMO, ihtiyacı olan devlet ana sınıflarına 1 TL bağışta bulunacak.

Çocuklar geleceğimizdir dolayısıyla devlet ana sınıfları herkes için ayrı bir
önem arz ediyor. Bu kampanya çocuklar üzerinden fayda sağlamak olmuyor mu ?

Neden kimse tepki göstermiyor ?

Bence yukarıdaki kampanyaların hepsi çok güzel kampanyalar. Nede olsa amaç üzüm yemek
bağcıyı dövmek değil.

Önemli olan bir fidan ekilmesi değil mi ?
Önemli olan geleceğimiz olan çocukların daha iyi şartlarda eğitim alması değil mi ?

O kıymetsiz Facebook hesaplarımızı kullanarak bu kadar büyük fayda sağlama fırsatı verdikleri için bu markalara teşekkür etmek gerekir.

Peki bizim hesaplarımızı sözde kendi menfaatlerine alet eden markalara başka konularda nasıl yaklaşıyoruz bir bakalım.

Burger King’in Whopper Sacrifice kampanyası vardı.
Facebook’da sildiğin her 10 arkadaşın için sana bir Whopper menü veriyordu. Bu kampanya kapsamında 82.771 kişi tam 233.906 Facebook arkaşını sildi. O pek kıymetli hesaplarımızdan bırakın bir sayfayı beğenmeyi 10 arkadaşımızı bile silebiliyormuşuz demek ki.

Herhalde insanların fıtratında olan bir duygu bu başkalarına sağlanacak faydalar dirhemle kendine sağlanacak faydalar çuvalla oluyor.

Peki Onur Air’in hiç hatası yok mu ?
Bence en büyük hatası zamanlama, ikinci hatası stratejik.
Stratejik hata derken : Twitter trendleri maalesef bazen sürü psikolojisinde gelişiyor. Orada insanlara acımasızca eleştiriler yağdıranlarla 2 dakika konuşsanız aa evet haklısınız diyecekler fakat gaza gelmişler bir kere ve olay kopmuş. Eğer Onur Air kampanya trend olmaya başlamadan sürüyü yönetecek çobanlar koysaydı kesinlikle böyle olmazdı diye düşünüyorum.

Onur Air’in yaşadığı sosyal medya krizi bir talihsizlik. Umarım millet olarak bu tarz başarısızlıklara bir daha imza atmayız.

23 Ekim 2011’de Van’da meydana gelen depremde kayabettiğimiz kardeşlerimiz için
Allah’tan rahmet diliyorum.Kolej